BÖBREK NAKLİ

 

Kronik böbrek hastalıkları tedavileri  yapılamadığı taktirde veya ileri dönemde ortaya çıktıklarında (Bkz: ‘’ KronikBöbrek Yetmezliği:Artan bir salgın’’ adlı makalemiz) ilerleyerek son dönem böbrek yetmezliği dediğimiz noktaya gelmektedir. Bu dönemde böbrek işlevleri yaşamaya yetersiz hale gelmektedir  ki bu dönemde böbreğin yerine bu işlevleri yapacak bir şey koymak gerekecektir.  Ne mutlu ki böbreğin yerine bir şey koymak olanağı mevcuttur. Bu böbrek işlevlerini yerine getirmek üzere çok kez pek çok hastada diyaliz dediğimiz yöntemi koymaktayız.  Kuşkusuz bu yöntemle üremik toksinlerin bir kısmını temizleyebilirken, böbreklerin yaptığı kan yapımı kemik metabolizması ile ilgili hormonların salgılanması da  yapılamamaktadır. Bu durumda  bu eksikliklerin sağlanması ek bazı ilaçlarla sağlanmaya çalışılır. Ayrıca hemodiyaliz dediğimiz makina ile  yapılan diyaliz yönteminde kişi yaşamını makinanın bulunduğu merkeze bağımlı geçirmek zorunda kalmaktadır. Haftada en az 3 kez 4 saat bu merkezlerde zamanını geçirmek zorunda kalması ciddi olarak hasta yaşam kalitesini bozuyor.

Periton diyalizi dediğimiz diyaliz yöntemi  evde hasta tarafınından uygulandığı için yaşam kalitesi nisbeten daha iyi olsa da bu yöntem de böbrek işlevlerini yerine koymada yetersiz kalıyor. Bununla birlikte diyaliz tedavisinin her iki çeşidi de kronik böbrek yetmezliği hastaları için  her hastaya uygulanabilir olması nedeniyle tartışmasız hastaların tamamı için yaşam kurtarıcı  tedaviler olduğu da kabul edilmelidir. 1960’lı yıllardan itibaren başlayan ama 80’li yıllardan itibaren tüm dünyada yaygın olarak uygulanan diyaliz tedavisi yukarıda çok azına değindiğimiz sorunlarla sürmekte, hastaların yaşam kalitesini yeterince sağlayamadığı gibi maalesef hastaların yaşam sürelerini de kabul edilebilir boyuta getirememiştir. Onun için de son dönem böbrek hastalığı  (SDBH) hastaları için böbreğin yerine başka bir böbrek koymak demek olan  böbrek nakli (renal transplantasyon)  her zaman daha üstün bir tedavi yöntemi  olarak kendini kanıtlamıştır.

Böbrek Nakli neden SDBH’nın en iyi tedavisidir ?

Böbrek nakli herşeyden önce sürekli olarak böbreğin sağlayabileceği her türlü olanağı hastaya sunabildiği için kesinlikle gerçek bir yerine koyma tedavisidir. Esasen hastaların 10 yıllık yaşam süresi diyaliz hastalarının 5 katı kadar daha iyidir. Yaşam kalitesi tartışmasız, normal kişilerin yaşam kalitesine yakındır. Hastalar bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar kullanmak zorunda olmasına rağmen tedavi maaliyeti, diyaliz tedavisinden en az iki üç kat daha azdır. Kişinin çalışabilir olması, ekonomiye katkısı ise hesaplanamayan ama kesinlikle daha fazla getirisi olan konulardır.

Ölü böbrek naklinde sistem nasıl işliyor ?

Canlı böbrek nakli yapılamayan vericisi olmayan hastaların  böbrek nakli yapılan bir hastaneye başvurarak kandan doku tipi tayinleri yapılır. Doku tipi , kan grubu ve hastalığı ile ilgili bilgilerle birlikte Sağlık Bakanlığındaki (SB) bekleme listesine alınır. Herbir  bölge içinde herhangi bir hastanede sağlanan organ en uygun alıcı hangi merkezde ise oraya organ gönderilir. O merkez de listedeki en uygun 5 hastayı 4-5 saat içinde başvurmak koşuluyla davet eder. Bu hastalar klinik ve laboratuvar olarak tekrar kontrol edilirler. Organ uyumu açısından bir de karşılaştırma testi (çapraz uyum testi -XM)  uygulanır. Eğer bir organ için doku tipi ve XM durumu eşit birden fazla aday var ise yine SB tarafından saptanmış kriterlere (yaş, diyalizde bekleme süresi vs.)  göre hazırlanmış puan sistemi kullanılarak  hasta seçilir  organ bir hastaya o merkez tarafından takılır.

Canlı vericide aranan koşullar nelerdir?  Yakınına böbrek bağışlayan kişi zarar görebilir mi?  

Tabii ki diyaliz hastaları bu bağışı yapacak kişiler yine yakınları olduğu için bu soruyu çok sorarlar. Canlı böbrek nakli 1955 yılından bu yana yapılmaktadır, dolayısıyla 50 yıllık deneyim mevcuttur. Gerekli incelemeler yapıldığı taktirde böbrek vericisinin çok önemsiz operasyon riski dışında yaşamını tek böbrekli devam etmesinden kaynaklanan hiç bir riski olamaz.  Bu nedenle yaşamına tek böbrekli devam etmesine razı olamayacağımız,  böbrek hastaları, şeker hastaları ve hipertansiyon hastaları verici adayı olamazlar. Verici yaşı  mutlaka 18 yaşından büyük tercihan 60 yaşından küçük olmalıdır. Evlilerde eşlerinin bu operasyona rızası şarttır. Ayrıca yapılan incelemelerde alıcıya transfer edilebilir bir hastalığı (viral hepatit gibi tedavi edilemeyen enfeksiyon, kanser vs.) olmamalıdır. Bu bağışın yarar ve zararının farkında olunmalı, aile baskısı gibi unsurlar olamaksızın kabul edilmelidir . Tabii ki  kabul edebilecek hukuki ehliyeti de olmalıdır (zeka geriliği, psikoz vs söz konusu olmamalı).  

Tedavinin sonuçları nedir?

Böbrek nakli hastalarının en büyük sorunu böbrek reddi yani rejeksiyonudur.  Bunu önlemek için bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar kullanıyoruz. Buna rağmen  böbrek 5 yıllık sağkalım süresi canlı  vericilerinde %90, ölü böbrekler  vericili nakillerde  %70-80 düzeyindedir. Hastaların kullandığı ilaçların oluşturduğu yan etkiler riskler nedeniyle oluşan enfeksiyonlar ve gayet düşük oranda habis organ riski söz konusudur. Bütün bunlara rağmen böbrek naklinin kesinlikle hele diyalizle karşılaştırıldığında daha avantajlı olduğunu unutmamalıdır. Hasta böbreğini kaybetse de tekrar nakil olabilir ya da ilerleyen yaşında tekrar diyalizle yaşamını  sürdürerek yaşam kalitesinin fazla bozulmadığını düşünebilir.

Herkese böbrek nakli yapılabilir mi?

Böbrek nakli yapılacak kişinin aktif enfeksiyon hastalığı veya kanser gibi malign hastalığı olmamalıdır. Enfeksiyonlar bu arada viral B ve C hepatitleri karaciğerde belirgin hasar yapmamış ise tedavileri yapılarak organ nakline hazırlanabilir. Şeker hastaları da böbrek nakli olabilir. Bu hastaların insülin ihtiyacı ilaçlar nedeniyle artabilir ama bu durum bir sakınca teşkil etmez. 60-65 yaşın üzerindeki hastaların yaşam kalitesi talebi genç hastalar gibi olmayabilir. Hatta bu yaşta hastaların  diyalizde sağkalım süreleri ile böbrek nakli olanların sağ kalım süreleri arasında belirgin fark olmaz. Bu nedenle düşünülmeyebilir ama bu da göreceli bir kavramdır. Hastanın diyaliz sürdürmesinde bazı güçlükler varsa örneğin damar yolu sorunları varsa  pekala böbrek nakli bir seçenek olarak düşünülebilir. Yaşlıdan yaşlıya ölü böbrek programı veya hemen hemen kendi yaşındaki durumu uygun eşler arası böbrek nakli düşünülebilir. Bazı böbrek hastalıkları nakil böbrekte tekrarlayabilir ama bu nedenle ihmal edilebilir düzeyde böbrek kaybedilir, bu yüzden hiçbir hastalık organ nakline engel değildir. Örnekler çok çeşitli olabilir. Her diyaliz hastası böyle bir isteği varsa mutlaka bir böbrek nakli programı olan bir merkeze bizzat ulaşarak kendi özelini tartışmalıdır.